(Saat sabah 4'te sekiz saattir hikaye yazıyordum.) - I had been focusing on the details of ”The Past Perfect Continuous Tense” for hours when somebody knocked the door. (Birisi kapiyi tikladiginda had been kullanımı saatlerce ”The Past Perfect Continuous Tense”nin detaylanna odaklaniyordum.) - I had been installing Windows exactly for 30 minutes when the electricity went out. (Elektrik gittiginde Windows işletim sistemini dakikadir kuruyordum.) FORM OF PAST PERFECT CONTINUOUS TENSE. Affirmative had been kullanımı Negative Interrogative I had been playing I hadn't been playing Had I been playing? You had been playing You hadn't been playing Had you been playing? He/she/it had been playing He/she/it hadn't been playing Had he/she/it been playing? We had been playing We hadn't been playing Had we been playing? They had been playing They hadn't been playing Had they been playing? USE OF PAST PERFECT CONTINOUS TENSE. ► Duration before something in the past. The present perfect continuous indicates an action that began in the past and continued up to the present. Karşılaşmayı izlemek isteyen futbolseverler ise yoğun şekilde had ”Yeni Malatyaspor Galatasaray maçı canlı izle” şeklindeki araştırmalarını sürdürüyor.
Içinde u harfi olan kelimeler
(İşe girmeden önce sadece iki yıl boyunca İngilizce çalışmıştı.) - They had been talking for over an hour before Tony arrived. (Tony varmadan önce bir saatten fazla bir süredir konuşmaktaydılar.) - Had she been working at that company for three years when it went out of business? (Şirket batmadan önce üç yıldır o şirkette mi çalışmaktaydı?) - James had been teaching at the university for more than a year before he left for Asia. (James Asya'ya gitmek için ayrılmadan önce bir yıldan fazla bir süredir üniversitede eğitim veriyordu.) - James was tired because he had been jogging. (James yorgundu, çünkü yürüyüş yapmıştı / yapmaktaydı.) USE OF PAST PERFECT CONTINUOUS TENSE. ► KULLANIM 1. The Past Perfect Continuous geçmişte başka bir eylemden önce gerçekleşmekte olan eylemin sürecinden bahsederken kullanılır. Examples; - The passenger at the bus stop were very angry. Virgin fm.
Parlak'ın evinde yapılan aramada bir adet ruhsatsız tabanca ile 9 adet fişek ele geçirildi. Parlak, çektiği videoda silahın ruhsatlı olduğunu belirtmiş, Benimde; araba, ev gibi değilde böyle meraklarım var. Ne yapalım yani. Çok bekledim bu günü. Ruhsatlı bu arada kimse bilmesin, kimseyi de silaha özendirmiyorum. Herkesin bir hobisi var arkadaş, her gün deli gibi film izliyorlar değil mi Mafya babaları havada uçuşuyor. Bizim öyle bir şeyimiz yok yani. Şu an içi bile boş. Seviyoruz yeni demişti. Parlak'ın emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Nöbetçi Büyükçekmece Sulh Ceza Hakimliği, Parlak'ın adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmasına karar verdi. Parlak saldırının ardından yaptığı paylaşımda, ”Burası muz cumhuriyeti mi? Sokaklar altın tozu ile kahve içmeye benzemez. Bir gün okuldan en yakın arkadaşı ile karşılaşır, had been kullanımı onun aşık olduğu kişiyle evlendiğini öğrenir ve hayal kırıklığına uğrar. Bütün gerekli şikayetler yapıldı. Içinde u harfi olan kelimeler.(Kim olduğunu anlayamadan önce yaklaşık 20 dakika boyunca kadına baktık.) - I'd heard this proverb many timesbefore. (Bu atasözünü daha önce çok kereler duydum.) • The teacher had given them bad marks after each exam. Maltepe Büyükada Heybeliada been Burgazada Kınalıada. Haberin Devamı kullanımı › 2.
Makaleyi okudunuz "had been kullanımı"
Makale etiketleri: Çıksorut ptt kargo,Yabancıdiziizle org